Hazırlayan: Ayşegül Ünal
Nefes çalışması: merhaba, annem benim için bir doğum günü pastası hazırlamış ama mumlarını tek başıma söndüremiyorum. Bana yardım eder misin? <pasta resmi ekrana gösterilir>
Hep beraber derin bir nefes alıp üfleyelim.
Ama sönmedi…. Bir derin nefes daha alıp üfleyelim.
Yine sönmedi…. Tekrar derin bir nefes alıp üfleyelimmmm.
Çok teşekkürler mumları söndürmeme yardım ettiğin için…
Isınma: Müzik eşliğinde 2dk. Dans ederek.
Rahat oturuş ve beden farkındalığı için nefesi dinleme (3 nefes)
Giriş: Bugün size kendi çocukluğumdan çok sevdiğim bir kitabı göstermek istiyorum. “Ayşegül ormanda” kitabı… gelin hep beraber bu ormana gidelim mi? Orada benimle güzel bir piknik yapmaya var mısın?
Öncelikle piknik sepetimizi hazırlayalım beraber… <sepet resmi ekrana gösterilir>
Pekiiii piknik sepetimize neler ekleyelim?
Hmmm Süt ekleyelim…<süt resmi ekrana gösterilir>
Peki sütü bize hangi hayvan verir? İNEKKKK
Hadi beraber inek pozunu yapalım mı?
Eller ve dizlerimizi yere koyalım ve başımızla karşıya bakalım, göğsümüzü iyica karşıya açalım…
Şimdi bir inek olduk…
Arkadaşlar sütü çok seven bir hayvan biliyor musunuz?
Evettt doğru bildiniz… KEDİ….
Hadi beraber kedi olalım.
Eller ve dizler yine yerde bu sefer sırtımızı yükseltip göbek deliğimize doğru bakıyoruz.
Kedi olduk şimdi de hadi bir miyavlama sesi çıkaralım…MİYAAAVVVV
Peki sepetimize başka ne koyalım?
Sandwich koyalım mı? Evetttt <sandwich resmi ekrana gösterilir>
Sandwiçimiz peynirli ve domatesli olsun.
Peki peynir seven aklına gelen ilk hayvanı söyler misin bana?
Benim aklıma ilk fare geldi.
Hadi hep birlikte fare olalım.
Dizlerimizin üzerine kapanalım ve ellerimizle farenin kulaklarını yapalım.
Peki sandviçimizin domatesinin kırmız olmasını ne sağlar?
Güneş…. Evet
Hadi güneş gibi aydınlatalım.
Ayaklar açık eller yukarıda açık güneş gibi parla ve gülümse…
Sepetimize en son bir elma koyalım mı ne dersin? <elma resmi ekrana gösterilir>
Peki elmayı en çok hangi hayvan sever??? Elma kurdu…..
Hadi elma kurdunu yapalım …
Eller yerde bacaklarımızın üstü yerde yüzümüzü karşıya doğru açalım….
gövdeyi sağa sola hareket etti elma kurdu gibi
Piknik sepeti hazırlamak beni biraz yordu… hadi bir oturup nefesimizi dinleyelim.
Şimdi dinlendik ve ormana gitmek için hazırız.
Hadi hep beraber Ayşegül ile ormana doğru gidelim. Zıplayarak matta yürüyelim…
Ayşegül ormanda gezerken çok farklı ağaçlar görmüş, hadi gel ağaç pozu yapalım. Elleri göğüs hizasında birleştir ve sağ ayağını sol bacağına yerleştir. (sol taraf için de yap)
Ayşegül bu ormanda bir farklılık hissetmiş, bu orman sanki onunla konuşuyormuş. Birden ağaç konuşmaya başlamış,
“merhaba” demiş ağaç,
Ayşegül de şaşkınlıkla “merhaba” demiş, “benim adım Ayşegül”
“Bu orman çok özel bir orman, ne yapmak istersin” demiş ağaç,
“Ben piknik yapmak istiyorum” demiş AYŞEGÜL
“ Çok iyi fikir” demiş ağaç “ sana piknik yapabileceğin yeri tarif edeyim”
“bu beni çok mutlu eder demiş” Ayşegül
“ ilerde bir köprü var köprünün üstünden geç, büyük bir kaya göreceksin, o kayanın yanında bir kelebek göreceksin, o kelebeğin üzerinde uçtuğu alanda piknik yapabilirsin” demiş.
Teşekkürler demiş Ayşegül ve ilerlemiş. Zıplayarak matta yürüyelim…
Ayşegül köprüyü görmüş.
Hadi gel köprü yapalım.
Sırtını yere koy ve ayaklarını yere bas, kalçanı yerden kaldır.
Ayşegül köprüyü geçmiş ve büyük kayayı görmüş.
Kayayı nasıl yapalım? Herkes kaya olsun, nasıl istersen öyle bir kaya ol.
Ayşegül kelebeği de görmüş, çok renkli harika bir kelebek,
Kelebek pozumuzu yapalım. Rahatça yere otur ve ayaklarından tut ve kelebek gibi kanat çırp dizlerinle
Ayşegül piknik yapacağı yeri sonunda ağacın tarif ettiği gibi bulmuştu. Tam o sırada ormandan bazı sesler duydu, bu sesi dinleyince ormancıların sesi olduğunu anladı, “Baltalar elimizde, uzun ip belimizde Biz gideriz ormana hey ormana.” Ormancı amcalara seslenmiş, benim fazladan yiyeceğim var, bana katılmak ister misiniz? Ormancı amcalar, teşekkürler, bizim çok fazla işimiz var, belki başka bir sefere demişler ve hızlıca ilerlemişler. Ayşegül evine dönmek için tekrar yolu hatırlaması gerekiyormuş, yolu hatırlıyor musun? Zıplayarak matta yürüyelim… Önce kelebeği bulalım, Sonra kayayı, Köprüden geçtik,
ve konuşan ağacı bulduk. Ayşegül evinin çatısını görmüş, çatıyı yapalım beraber, eller ve ayaklar yerde kalçayı havaya kaldırıyoruz. Ayşegül pikniğini yaptıktan sonra yorulmuş, uzanmış çimlerin üzerine ve gözlerini yavaşça kapamış. Burda nefes alıp verişini dinlemiş önce, sonra düşünmeye başlamış, orman havası ne iyi gelmişti, gördüğü ağaçları hayal etti, kelebeği hayal etti ve ormanın güzelliğini düşündü. Ormanın güzelliğini korumak için doğayı korumamız gerektiğini hatırladı ve aslında her ormanın biraz büyülü olduğunu, dikkatli dinlersen ağaçların seninle konuştuğunu duyabileceğini fark etti ve sonra gözlerini açtı. Şimdi herkesten en sevdiği pozu bana göstermesini istiyorum.
Comments